Bugünkü rotamızda Belçika var. Belçika Batı Avrupa'da bulunan bir devlettir. Avrupa Birliği'ne üyedir. Birliğin ve NATO gibi bazı uluslararası organizasyonların merkezleri buradadır.
Mont des Arts
Brüksel’in merkezinde yer alan Mont de Arts’ın kuruluş fikri Kral II. Leopold tarafından ortaya atılmış. Kraliyet Sarayı ile Grand Place arasındaki görüntüyü iyileştirmek için yaratılan bahçelerin tasarımını Mimar Pierre Vacherot yapmış. Bahar döneminde açan o çiçeklerin mükemmel rahatlatıcı kokusu harika.
Grand Place
Avrupa'nın en hareketli meydanlarından biri olan bu yer Belçika'ya gelindiğinde ilk görülmesi gereken yerlerdendir.
Belçika Bira İmalatçıları müzesine ev sahipliği yapan alandaki en popüler etkinlik iki yılda bir düzenlenen Çiçek Halı festivalidir.
Basilica of the Sacred Heart
Temel taşını Kral II. Leopold’un Belçika’nın bağımsızlığının 75. yıldönümünün kutlandığı 1905’de yerleştirdiği Basilica of the Sacred Heart, dikkat çekici mimari özellikleriyle gezginlerin Brüksel gezilecek yerler listelerinde kendisine yer buluyor.
Tasarımında Bizans zamanındaki türdeşlerinin örnek alındığı dini yapı, II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımdan dolayı ancak 1969 yılında tamamlanabilmiş.
Sıra geldi Belçika'nın Charlie'nin Çikolata Fabrikası'na hatta fotoğrafını koyduğum bey aynı Charlie'nin dedesini andırıyor :)
Çikolata Müzesi
Dünyaca ünlü Belçika çikolatalarının, ham maddesi kakao da dahil olmak üzere, üretimi ve tarihi hakkında bilgi alabileceğiniz Musee du Cacao et du Chocolat, ünlü imalatçı Joseph Jo Draps’ın eşi tarafından 1998 yılında kurulmuş ve hediyelik olarak tazecik çikolata alabileceğiz yerdir.
- Giriş Ücreti : 6 Euro'dur . Bu her zaman kazanabileceğiniz deneyim olmadığı için bence gayet makul bir fiyat.
- Rue de la Tete d'Or 9/11, Brüksel 1000 Belçika
- 0032 (0) 514 20 48
Belçika'ya kadar gelmişken masalsı şehir Brugge' a gitmeden dönmek olmazdı tabi ki :)
Avrupa'nın günümüze kadar gelebilmiş önemli Orta çağ kentlerinden biridir. Kentin, orta çağdaki boyutlarının dışına hiç taşmamış olması ilgi çekicidir. XII. yüzyıl malikanelerinin arasından dolaşan pırıl pırıl kanalları ve çiçek pazarlarıyla gerçek bir aşıklar kentidir.
Bu güzel kentte güneşin batışını izlemeden dönülmez :)
Bir daha ki blog da görüşmek üzere...
Yazan: Özge Köse
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder